Bu gün İşçi Bayramı yavrum. Ülkemizde bir süredir remi tatil uygulanıyor bu gün. Ben de kahve içtim, sabah haberlerini seyrettim, bir yandan ortalığı topladım (genelde sabahlarım böyle oluyor) Şu an televizyon açık ve Doktorum programını seyrediyorum. Kısaca CP dediğimiz Spastik bozukluklardan bahsediliyor. Hep yakındığım bir konuyu gözüme çarpıyor anlayacağın.
Sen bu dünyaya gelirsen bir gün ve zihni yeterliliğin bunu kavrayacak kadar güçlendiğinde ve geliştiğinde sen de göreceksin dünyanın pek çok yerinde engellilerle ilgili kampanyalar, programlar, çalışmalar ve "empati" var. Buna rağmen ya da bununla birlikte dünyanın pek çok yerinde engelliler yahut engellilik bir hakaret aracı olarak kullanılıyor. Lütfen bu durumu anlamamak gibi bir çabaya girme, bu durumdan şikayetçi olma, bunlara gözlerini ve kulaklarını kapama ve bu anlamsızlık ile riyakarlığı diline dolama. Senden ricam bunları erken zamanda fark edip çözüme odaklanman.
Benim kuzenlerimden ikisi görme engelli. Bir gün annem pazarda büyük kuzenimle alışveriş yaparken kuzenim önünde ki bir kadına çarpmış ve kadın direkt arkasını dönüp "KÖR MÜSÜN?" demiş. Bu kadın yıllardır zihnimde hep kapkara siluet buldu. ve hangi hareketine kızacağımı zaman zaman karıştırdım. Birincisi ona çarpan bir çocuktu ve bu denli azarı hak etmiyordu. İkincisi o çocuk kördü ve bu durum haliyle bir takım sorunlara hele hele doğru yönlendirilmediği için neden oluyordu. Üçüncüsü kör olmak illa birilerine çarpmak demek mi? Dördüncüsü körlerin sosyal yaşama girmek yasaklanmalı mı? Listem hep uzadı çocuğum. Gel gör ki çözüm odaklı olmadım olamadım o dönemlerde. Umarım sen benim kadar sorun odaklı olmazsın.
Hep tanık oldum, bir cümleyi yanlış anlayana, bir zili dahi geç duyana "SAĞIR MISIN?" deniyor yavrum.
Yine tanık oluyorum, bir yere çarpsan SPASTİK olmakla itham ediliyorsun,
Tek başına kalmak istesen "OTİSTİK"
Okumayı geç öğrensen "GERİ ZEKALI"
Ah çocuğum bu liste öyle uzuyor ki.... Son biz "sağduyulu"! insanlar gidip aralık ayında, mayıs ayında engelliler günü-haftası adında birbirimize temennilerde bulunuyor, laf kalabalığı ediyoruz. Hatta bu riyakarlığımızı öyle abarttık ki son yıllarda otizm farkıındalık günü, down sendromlular günü vs vs vs olarak özellikle farkındalığı yükseltmek amacıyla pek çok farklı gün de yaptık.... Şu an çok üzgünüm ama değişen bir şey göremedim. Bizler halen riyakarlığa devam ediyoruz yavrum. Sizden çok özür dilerim bu ikiyüzlülüğün içinde olduğum için.
30 Nisan 2014 Çarşamba
Dedemin Gözlükleri
Dedem uyurken (uyuma hareketi yapılır)
Gözlüklerini kaybetmiş )baş ve işaret parmaklarıyla gözlük hareketi yapılır)
Aramış taramış (sağa-sola bakılır)
Bir de bakmış (eller başın üstüne konur)
Başının üstünde
Çocuklarımızla birlikte gözlük yapabiliriz. Bu çalışmalar hem gözlük kullanmaktan çocuğumuzu heveslendirmek, motive etmek ve güdülemek için olabileceği gibi, gözlük kullanması gereken bir arkadaşına karşı istenmeyen tepki verebildiği durumlarda empati becerisi geliştirmesi (değerler eğitimi kapsamında da düşünebiliriz.) veya gözlük kullanan bir arkadaşına özenmesi gibi bir durumda, partiler, özel günler gibi aktiviteler için hazırlayabiliriz.
Burada bilhassa çocuklarımızın kesme, eğme, bükme hatta çizme ve süsleme çalışmalarını bağımsız yapabilmesine lütfen rehberlik edelim.
Şimdi bir iki minik örnek paylaşmak istiyorum tabi yine web sitelerinden...
Bu örneği özellikle özel günlerde (anneler günü, 23 Nisan Çocuk Bayram günleri, Okuma bayramları vb. gibi) kullanabileceğimiz bir kalıp olarak düşünürsek pek çok farklı kostüm ve dans, gösteri gibi etkinlikleri tamamlama amaçlı kullanabiliriz.
Bu örnek hemen her yerde karşımıza çıkan bu kaplanmış tellerle yapabileceğimiz ve çocuklarımızın gönüllerince süslemelerine fırsat verip yaratıcılıklarına yardımcı olabileceğimiz bir etkinlik olacaktır.
Yine bir kalıp... Aynı şekilde pek çok yer ve amaçla kullanabileceğimiz yine çocuğumuzla birlikte rahatça yaparak süslemesini isteyebileceğimiz bir gözlük. Lütfen kalıpları çocuklarımızla çizip, onların kesmesine müsade edelim. Böylece ince motor gelişimine de katkı da bulunmuş olalım.
Yukarıda yer alan kalıba oldukça benzeyen bir çalışma... çocukların partilerinde de rahatça kullanabiliriz.
27 Nisan 2014 Pazar
Annelerin Bir Oğul Yetiştirirken Farkında Olması Gereken Beş Gerçek
Ben bu bloğu doğmamış çocuğum için açtım. Günün birinde yavrum olursa diye... Ve tabi mesleğimde kendime ve anne adaylarına minik rehber olması için de önemli benim için. Bu sebeple link paylaşımlarım, önerilerim fazla oluyor. Konu çocuk hele hele erkek çocuk olunca biraz daha hassas oluyorum sanırım. Bunun farkındyım.
Bu aralar Facebook'ta kimi arkadaşlarımın sıkça paylaştığı bir bağlantıyı ben de arşivimde bulunması için eklemek istiyorum... Sevgiler
Bu aralar Facebook'ta kimi arkadaşlarımın sıkça paylaştığı bir bağlantıyı ben de arşivimde bulunması için eklemek istiyorum... Sevgiler
1. Oğlunuzu aşırı koruyup kollamayın , oğlunuzu 3 yaş sonrası koynunuzda yatırmayın. Bu oğlunuzun cesaret ve güven duygusunu zamanla yok eder.
2. Oğullarınıza sırtınızı dayamayın. Oğlunuzu “benim tek dayanağım”, “yaşama sebebim” gibi sözler söylemeyin.Bu çocuğunuza aşırı yük yükler zamanla oğlunuz yetersizlik duygularına gömülür.
3. “Ben senin mutluluğun için bu kadar çok çabalıyorsam sen de mutlu olmak zorundasın” sözlerinizle oğlunuz üzerinde baskı oluşturmayın.
4. Oğlunuzla asla koalisyon yaparak, eşinizi karşı tarafa atmayın. Unutmayın oğlunuzu babasından uzaklaştırmış olmakla onun hayatı yönetme konusunda modelini yok edersiniz.
5. Oğullarınızın asla hizmetkarı olmayın ve her istediğini yapmayın ki kadınları bir hizmetkar olarak görmesin .Oğlunuzu kendi işini kendisinin yapması için teşvik edin.
18 Nisan 2014 Cuma
Kitap: Hamilelik Takvimi
Bu hafta seçtiğim kitap bebek bekleyen ya da bebek planlayan herkes için faydalı olacağını düşündüğüm rehber niteliğinde bir kitap.
Kitabın yazarı Annette Nolden hamileliği sırasında yanlış tanı nedeniyle büyük acılar yaşar. Bundan böyle kendisi gibi acılar yaşamasını istemediği anne adaylarına rehberlik edecek çalışmalar yapmaya başlar. Kitap on yıllık bir çalışmanın ürünü ve beslenmeden, sağlık konularına, heyecanlara ve anne-baba adaylarının merak ettikleri veya ihtiyaç duyduğu konulara değinen bir başucu kitabı. Bunun yanında bebeğimizin daha anne karnındayken tutabileceğimiz ve fotoğraflarıyla doldurabileceğimiz ayrı bir bölümü de mevcut. Kitabın bir başka özelliği de not defteri yahut ajanda gibi kullanabileceğimiz bir bölümünün de olması. Bu sayede doktorumuza sorularımızı sormak, aklımıza takılanları yahut ilerleyen dönemde ihtiyacımız olacağını düşündüklerimizi not edebileceğimiz bölümleri de gerçekten kitabın rehber olma niteliğini artırıyor.
Çeviren: Rüstem Aziz Mümin
Yayınevi: Optimist Yayın Dağıtım
Kitabın liste fiyatı şu an için 27 tl olarak görünmekle birlikte web sitelerde fiyatları 17 tl'den başlayıp (kampanyalı olarak) 27 tl'ye kadar yükseliyor ve pek çok sitede satılmakta...
Keyifli okumalar efendim :)
Yerdeki Yıldızlar Taare Zameen Par
Bu hafta da bitiyor işte. Ömrümüz oldukça göreceğimiz hafta sonuna götüren günlerden birindeyiz. Cuma günleri çocukluğumdan beri nedense bir sürü planın zihnimden geçtiği ve ne hikmetse pek çoğunun bir başka cumayae rtelenip tekrarlandığı gün olsa da haftanın en yoğun günü benim için...
Bu hafta sonu film seyretmek isteyen arkadaşlarım ve ben yeniden bir Bollyvood filmi seçtik. Aamir Khan artık Türkiye'de de çok yakından tanınan bir yapımcı, yönetmen, oyuncu, televizyoncu. Hatta bir dönem Hindistan'da yaptığı Günün birinde çocuğum olursa onunla da rahatça seyredebileceğim bu filmi arşivime ekledim.
Filme gelince ise, yine o tanıdık içten ve hınzır yönüyle yani şahsına münhasır tavrıyla bir eğitim eleştirisi sunuyor bizlere. Hem anne-babalar hem öğretmenler ve idareciler kadar çevresinde bulunan çocuklara duyarsız kalmayan herkesin seyretmesini gönlümden geçirdiğim bir film olmuş yine.
Keyifli seyirler :) ve iyi hafta sonları herkese...
Yapım yılı: 2007
Yönetmen: Aamir Khan
Oyuncular: Aamir Khan, Amole Gupte, Ram Madhvani
Bu hafta sonu film seyretmek isteyen arkadaşlarım ve ben yeniden bir Bollyvood filmi seçtik. Aamir Khan artık Türkiye'de de çok yakından tanınan bir yapımcı, yönetmen, oyuncu, televizyoncu. Hatta bir dönem Hindistan'da yaptığı Günün birinde çocuğum olursa onunla da rahatça seyredebileceğim bu filmi arşivime ekledim.
Filme gelince ise, yine o tanıdık içten ve hınzır yönüyle yani şahsına münhasır tavrıyla bir eğitim eleştirisi sunuyor bizlere. Hem anne-babalar hem öğretmenler ve idareciler kadar çevresinde bulunan çocuklara duyarsız kalmayan herkesin seyretmesini gönlümden geçirdiğim bir film olmuş yine.
Keyifli seyirler :) ve iyi hafta sonları herkese...
Yapım yılı: 2007
Yönetmen: Aamir Khan
Oyuncular: Aamir Khan, Amole Gupte, Ram Madhvani
Beslenme (Abur Cubur Yemem) Şarkısı
abur cubur, yemem.
Bozulmaz, bozulmaz
bozulmaz, midem.
Hep tıkınıp durmam,
Midemi yormam
Bellidir öğünüm
Hoş geçer günüm.
Bu yenir mi? demem.
Yemekte seçmem,
Annem ne yapmışsa,
Yerim iştahla
Hapşu
Hapşudan bıktım
Caddeye çıktım
Of ne acıktım
Ha ha Hapşuuuuu
Dağlarda duman
Kalmadı derman
Of, aman aman
Ha ha hapşuuu
Banyoda terle
Gitmedi nezle
Gürlede gürle
Ha ha hapşuuu...
16 Nisan 2014 Çarşamba
Hamsi Çocuk Şarkısı
Hamsiyi koydum ta ta tavaya
Sıçradı gitti ha ha havaya
Hamsinin gözleri yeşil yeşil
Geceleri parlıyor ışıl ışıl,
Her gece uyuyor mışıl mışıl
Hamsiyi satsam bilmem kaç para
He ya mola, he ya mola heyyy
He ya mola, he ya mola heyyy.
İğne ile Balon
Bu şarkıyı farklı web sitelerinde görmek mümkün. Emeği geçenlere teşekkür ederim...
Bilhassa stajyer arkadaşlarımızın "doğru etkinlik" bulma arayışları içinde kolayca ezberlerken, uygulama olanaklarını bulacakları, bizlerinde hem evde, hem de okulda pek çok etkinlikle birlikte, birleştirilmiş ya da tamamlayıcı etkinlik olarak kullanabileceğimiz örneklere ihtiyacımız var bence... Erken çocukluk dönemi özelliklerini düşündüğümüzde "oyun"un önemi artık kaçınılmaz bir gerçek. Bunun yanında şarkılar, parmak oyunları bizler için önemli değil mi?
İyi eğlenceler :)
İğne balona dedi ki,
Sen şişmansın ben sivri.
Oynayalım bir oyun, (alkış)
Balonu önüme koyun.
Ben ona pıt yapayım,
Balonu patlatayım.
Bommmm
Bilhassa stajyer arkadaşlarımızın "doğru etkinlik" bulma arayışları içinde kolayca ezberlerken, uygulama olanaklarını bulacakları, bizlerinde hem evde, hem de okulda pek çok etkinlikle birlikte, birleştirilmiş ya da tamamlayıcı etkinlik olarak kullanabileceğimiz örneklere ihtiyacımız var bence... Erken çocukluk dönemi özelliklerini düşündüğümüzde "oyun"un önemi artık kaçınılmaz bir gerçek. Bunun yanında şarkılar, parmak oyunları bizler için önemli değil mi?
İyi eğlenceler :)
İğne balona dedi ki,
Sen şişmansın ben sivri.
Oynayalım bir oyun, (alkış)
Balonu önüme koyun.
Ben ona pıt yapayım,
Balonu patlatayım.
Bommmm
Çocuk Terbiyesinde Doğru Bilinen Yanlışlar
Genellikle Çocuk eğitimi ile ilgili kitap standlarında isimler ilk dikkatimi çeken özelliklerdir. Ve genellikle itici bulurum bu ve benzeri isimleri. İtici bulmuşsam Yazar ile ilgili kısımları incelerim. Bu kitabı uzun zaman raflarda gördüm Ancak velilerimle yaptığımız özel görüşmelerde fark ettiğim hem sade bir anlatım hem de ailenin çocuğu için rahat ulaşılabilir bir kitap önermemin gerekliliği idi. Bu sebeple Bu kitabı aldım okumaya başladığımda gerçekten hoşuma gitti zira. Tam da aradığım gibi bir kitaptı. Örnekleri, anlatımı rahatça okurun anlayabileceği ve çevresinde tanık olabileceği türdendi. Bu sebeple bu hafta bu kitabı kütüphaneme eklemekteyim. Keyifli okumalar efendim :)
Yazar: Pedegog Adem GÜNEŞ
sayfa sayısı: 208
Yayın Yılı: 2005
Yayınevi: Nesil Yayıncılık
Fiyat: 13 tl.
sayfa sayısı: 208
Yayın Yılı: 2005
Yayınevi: Nesil Yayıncılık
Fiyat: 13 tl.
Üç Top Parmak Oyunu
Küçük yaş gruplarında çalışmayı seveceğimiz bir etkinlik. Evde bebeklerimizle rahatça uygulama olanağımız olduğu kadar eğlenerek öğrenmelerine de yardımcı olmamıza katkı sağlayan bir parmak oyunu daha... İiyi eğlenceler :))
Bu bir top (Bir elin işaret ve baş parmağı birleştirilir)
Bu da ikinci top (Diğer elin baş ve işaret parmağı birleştirilir)
Ve işte kocaman bir top daha (iki elin işaret ve baş parmakları daire olacak şekilde birleştirilir)
Haydi sayalım toplarımızı,
Bir, iki, üç (baştan itibaren yapılan hareketler sayma sırasında tekrarlanır)
Bu bir top (Bir elin işaret ve baş parmağı birleştirilir)
Bu da ikinci top (Diğer elin baş ve işaret parmağı birleştirilir)
Ve işte kocaman bir top daha (iki elin işaret ve baş parmakları daire olacak şekilde birleştirilir)
Haydi sayalım toplarımızı,
Bir, iki, üç (baştan itibaren yapılan hareketler sayma sırasında tekrarlanır)
15 Nisan 2014 Salı
On Parmak Parmak Oyunu
Benim on parmağım var (iki elin parmakları açılarak gösterilir)
Tümüyle benim (eller parmaklar açık halde göğüste kavuşturulur)
Onlarla ben her şeyi yaparım. (eller çapraz halde omuzlardan tutulup sağa sola dönülür)
Sımsıkı kapar (eller göğüs hizasında yumulur)
Kocaman açarım (kollar öne uzatılıp iki elin parmakları açılır)
Birbirine kavuştururum (eller kavuşturulur)
Arkama saklarım (eller arkada saklanır)
Yukarıya kaldırır (kollar yukarı kaldırılıp eller açılır)
Aşağı indiririm. (kollar bedenin iki yanına indirilir)
Sonra kucağımda indiririm (eller kavuşturulup kucağa konur)
Yıka Yıka Elleri Yıka Şarkısı
Evde arkadaşlarımın çocuklarıyla yemek öncesi, sonrası, sokaktan geldiğimizde ve benzeri gibi pek çok durumda, okul öncesi kurumlarında özellikle yeme-kahvaltı-uyku gibi rutin etkinliklerin başında ve sonunda, bazen çocuklarla birlikte, bazen de bir mp3 oynatıcı yardımıyla söylediğimiz-dinlediğimiz bu eğlenceli şarkının sözlerini paylaşırken herkese tavsiye ettiğimi belirtmeliyim. Bilhassa okul öncesi ve özel eğitim kurumlarında stajyer olan arkadaşlarıma ve yemek yeme sorunları yaşayan farklı aktiviteler arayarak çocukları yemek zamanına hazırlamaya çalışan anne ve babalar ile ablalara... ;) Bir de hatırlatma; şarkının ihtiyacımız olan bölümünden de başlayabilir ve devam edebiliriz. Nasıl mı? Örneğin; yemekten önce yalnız yemek bölümünü, eve geldiğimizde yalnız bu bölümü söylemek gibi. Kaldı ki muhtemelen küçük yaş grupları için böylesi daha iyi bir uygulama olacak.
Herkese iyi eğlenceler... :)
Bak oynadık güzelce
Parklarda bahçelerde
dışarıdan eve geldiğinde
ellerin kirlendiyse
o zaman
yıka yıka yıka yıka yıka yıka
elini yüzünü yıka
yıka yıka yıka yıka yıka yıka
elini yüzünü yıka
sabunu al avucuna
düşünme sonra ama
çok dikkatli olsana sakın üstüne basma
yıka yıka yıka yıka yıka yıka
elini yüzünü yıka
yıka yıka yıka yıka yıka yıka
elini yüzünü yıka
sofra hazır olduğunda güzel kokular burnunda
elini yüzünü yıkamayı unutma
o zaman
yıka yıka yıka yıka yıka yıka
elini yüzünü yıka
yıka yıka yıka yıka yıka yıka
elini yüzünü yıka
sabunu dök avucuna
akıtma yere ama
çok dikkatli olsana
temizlenmezsin sonra
Şimdi de bu eğlenceli ve eğitici şarkının melodisini dinlemek veya klibini seyretmek için buraya tıklayabileceğimizin notunu düşmeli
12 Nisan 2014 Cumartesi
Sabah Olunca Temizlik Başlar Şarkısı
Yine bir temizlik temalı şarkı.... Bu şarkıların işimi kolaylaştırdığına, çocukların da hem eğlenmesi, hem dil gelişimi ve sosyal gelişim yanında motive ve güdülenmelerini artırdığına inananlardanım. Bunun yanı sıra web sitelerinde şarkıların videolarını bulduğumda eklemekte ki bir amacım da çocukların videoları seyretmeleri.
Benim sık kullandığım bir yöntem bu aslında. Şöyle ki bazı bilim insanları öğrenme konusunda "gerçek nesne-video-resim" şeklinde bir metot önerir. Ve öğrenmenin taklit ile model alma şeklinde olduğuna da inanlar (benim gibi ikisini karıştıranlar) için yapılacak bir yöntem olarak duruyor bu bence.
Örneğin elleri yıkama eylemini başlarından gören çocuk daha sonra şarkı ile birlikte videoyu seyredip ardından resim-çalışma kağıtları-görsel kartlar vb. gibi çalışmalarla öğrenmesinin desteklenmesinden yani tamamlayıcı etkinliklerden yanayım.... Sözü fazla uzatmadan şarkının sözleri ve videosu için yazmaya ve link kopyalamaya başlıyorum.... İyi eğlenceler :)
Sabah kalkınca (uyanma hareketi yapılır)
Temizlik başlar (musluk açma hareketi yapılır)
Önce elleri yıka (elleri yıkama hareketi yapılır)
Sonra yüzünü yıka (yüzünü yıkama hareketi yapılır)
Sonra bak ne güzel oldun (sağ el bele konup sol el açılarak karşındakini gösteriyor gibi yapılır)
misler gibi koktun (elin parmakları birleştirilip güzel işareti yapılır)
bak ne güzel oldun (sağ el bele konup sol el açılarak karşındakini gösteriyor gibi yapılır)
misler gibi koktun (elin parmakları birleştirilip güzel işareti yapılır)
sabah kalkınca temizlik başlar (uyanma hareketi yapılır)
dişlerini unutma (bir elin işaret parmağı ile uyarı taklidi yapılır)
güzel güzel fırçala (dişleri fırçalama taklidi yapılır)
bak ne güzel oldun (sağ el bele konup sol el açılarak karşındakini gösteriyor gibi yapılır)
misler gibi koktun (elin parmakları birleştirilip güzel işareti yapılır)
bak ne güzel oldun sağ el bele konup sol el açılarak karşındakini gösteriyor gibi yapılır)
misler gibi koktun (elin parmakları birleştirilip güzel işareti yapılır)
Şarkının videosu için burayı tıklayabilirsiniz. ;)
Benim sık kullandığım bir yöntem bu aslında. Şöyle ki bazı bilim insanları öğrenme konusunda "gerçek nesne-video-resim" şeklinde bir metot önerir. Ve öğrenmenin taklit ile model alma şeklinde olduğuna da inanlar (benim gibi ikisini karıştıranlar) için yapılacak bir yöntem olarak duruyor bu bence.
Örneğin elleri yıkama eylemini başlarından gören çocuk daha sonra şarkı ile birlikte videoyu seyredip ardından resim-çalışma kağıtları-görsel kartlar vb. gibi çalışmalarla öğrenmesinin desteklenmesinden yani tamamlayıcı etkinliklerden yanayım.... Sözü fazla uzatmadan şarkının sözleri ve videosu için yazmaya ve link kopyalamaya başlıyorum.... İyi eğlenceler :)
Sabah kalkınca (uyanma hareketi yapılır)
Temizlik başlar (musluk açma hareketi yapılır)
Önce elleri yıka (elleri yıkama hareketi yapılır)
Sonra yüzünü yıka (yüzünü yıkama hareketi yapılır)
Sonra bak ne güzel oldun (sağ el bele konup sol el açılarak karşındakini gösteriyor gibi yapılır)
misler gibi koktun (elin parmakları birleştirilip güzel işareti yapılır)
bak ne güzel oldun (sağ el bele konup sol el açılarak karşındakini gösteriyor gibi yapılır)
misler gibi koktun (elin parmakları birleştirilip güzel işareti yapılır)
sabah kalkınca temizlik başlar (uyanma hareketi yapılır)
dişlerini unutma (bir elin işaret parmağı ile uyarı taklidi yapılır)
güzel güzel fırçala (dişleri fırçalama taklidi yapılır)
bak ne güzel oldun (sağ el bele konup sol el açılarak karşındakini gösteriyor gibi yapılır)
misler gibi koktun (elin parmakları birleştirilip güzel işareti yapılır)
bak ne güzel oldun sağ el bele konup sol el açılarak karşındakini gösteriyor gibi yapılır)
misler gibi koktun (elin parmakları birleştirilip güzel işareti yapılır)
Şarkının videosu için burayı tıklayabilirsiniz. ;)
11 Nisan 2014 Cuma
Eğlenceli Saat Örnekleri
Yaparak öğrenmek kadar kalıcı ve zevkli bir başka öğrenme yöntemi var mı? Elbet tartışılır ne var ki gördüğümüzü ve işittiğimizi unutma süremiz daha hızlıyken, yapıp ettiklerimizi unutma süremiz daha uzun zaman alıyor. Çocuklarımızla eğlenceli, öğretici ve becerilerini geliştiren etkinlikler yapmak aslında çöpe attığımız bir malzeme kadar yakın ve kolay olabiliyor. Bir kaç sitede bulduğum saat örneğine yer vermek istiyorum. İiyi eğlenceler efendim :)
Ben Bir Elma Kurduyum
Ben bir elma kurduyum
Kıvrıla kıvrıla gezerim
Nerde bir elma görsem
Dayanamaz hemen yerim
Kırt kırt kırt nari nari nom
Kırt kırt kırt nari nari nom
Dalda duran elmayım
Olgunlaştım sormayın.
İçime yaramaz kurt düştü,
Kuşlar başıma üşüştü
Kırt kırt kırt nari nari nom
Kırt kırt kırt nari nari nom
Elmanın kalbindeyim
Çok tatlı bir yerdeyim
Mutluyum sevinçliyim
Haydi gelin dans edelim
Kırt kırt kırt nari nari nom
Kırt kırt kırt nari nari nom
Video ararken bulduğum Saliha Kösmez Öğretmen'in bir ront gösterisini buldum. Bilhassa kostümler hele hele kurtların kostümleri çok hoşuma gitti. Hani hep derlerdi ya hocalarımız: "okul öncesi yaratıcı olmalı, sizin çeyiziniz çöpler olarak bir şey atmayın sakın" diye... İşte bu görüntüler bende farklı kostümler için fikirler oluşturdu. Buyurun efendim buradan videoyu seyredin.
10 Nisan 2014 Perşembe
Günaydın Ellerim, Günaydın Kollarım Günaydın Hepinize
Sabahın bu saatinde bloga girip "günayyydddııınnn" dedikten sonra sabaha değin daha da motive oldum. Günaydın drama çalışması paylaşmak istedim....
Günaydın ellerim, günaydın , günaydın, günaydın (sağ el ile sol el üstüne, sol el ile sağ el üstüne vurulur)
Günaydın saçlarım, günaydın, günaydn, günaydın (eller ile saçlar karıştırılır)
Günaydın yüzüm. Günaydın, günaydın, günaydın (yüzümüzü okşuyoruz)
Günaydın kollarım. Günaydın, günaydın, günaydın (kollara vurma hareketleri)
Sana da günaydın boğazım. Günaydın günaydın günaydın (boğazımıza parmaklarla hafifçe vurma hareketleri)
Günaydın göbeğim. Günaydın , günaydın, günaydın (ellerle göbeğe vurma hareketleri)
Hep birlikte arkaya dönülür
Günaydın popom. Günaydın, günaydın, günaydın (popoya vurulur)
Hep birlikte öne dönülür
Günaydın bacaklarım. Günaydın günaydın günaydın (aşağıdan yukarı-yukarıdan aşağıya vurma hareketleri)
Günaydın bana. günaydın günaydın günaydın
Eller kollarla birlikte olabildiğince açılarak;
Gün-ay-dın arkadaşlarım günaydın, günaydın, günaydın
Herkese, hepimize günydın
Günaydın ellerim, günaydın , günaydın, günaydın (sağ el ile sol el üstüne, sol el ile sağ el üstüne vurulur)
Günaydın saçlarım, günaydın, günaydn, günaydın (eller ile saçlar karıştırılır)
Günaydın yüzüm. Günaydın, günaydın, günaydın (yüzümüzü okşuyoruz)
Günaydın kollarım. Günaydın, günaydın, günaydın (kollara vurma hareketleri)
Sana da günaydın boğazım. Günaydın günaydın günaydın (boğazımıza parmaklarla hafifçe vurma hareketleri)
Günaydın göbeğim. Günaydın , günaydın, günaydın (ellerle göbeğe vurma hareketleri)
Hep birlikte arkaya dönülür
Günaydın popom. Günaydın, günaydın, günaydın (popoya vurulur)
Hep birlikte öne dönülür
Günaydın bacaklarım. Günaydın günaydın günaydın (aşağıdan yukarı-yukarıdan aşağıya vurma hareketleri)
Günaydın bana. günaydın günaydın günaydın
Eller kollarla birlikte olabildiğince açılarak;
Gün-ay-dın arkadaşlarım günaydın, günaydın, günaydın
Herkese, hepimize günydın
Günaydın Günaydın Sana (Tarçın ve Arkadaşları)
Herkese günaydıııınnnnn
Eskiden Susam Sokağı seyreder Kurabiye Canavarı'dan, Edi ile Büdü'nün sözylediği şarkılara eşlik edip ezberlerdik... Televizyonun bu geleneğini seviyorum. Bunlar arasında artan çocuk kanalları ve onların hazırladığı yahut yurt dışından aldığı programlarda da benzer durumlar var. Düşünsenize sabah yataktan kalkmak istemeyen çocuğumuz için şarkıyı açmış onu uyandırıyoruz, ya da sınıfa gelen çocuklarımızı "günaydın günaydın sana" diye isimlerini söyleyerek karşılıyoruz.... İyi eğlenceler
Eskiden Susam Sokağı seyreder Kurabiye Canavarı'dan, Edi ile Büdü'nün sözylediği şarkılara eşlik edip ezberlerdik... Televizyonun bu geleneğini seviyorum. Bunlar arasında artan çocuk kanalları ve onların hazırladığı yahut yurt dışından aldığı programlarda da benzer durumlar var. Düşünsenize sabah yataktan kalkmak istemeyen çocuğumuz için şarkıyı açmış onu uyandırıyoruz, ya da sınıfa gelen çocuklarımızı "günaydın günaydın sana" diye isimlerini söyleyerek karşılıyoruz.... İyi eğlenceler
Pazara Gidelim Meyve Alalım
TRT çocuklarıyız biz... Her pazar çocuk korosunun seslendirdiği o güzelim şarkılarla yetiştik. O meşhur şarkıda Pazara gidip tavuk, koyun, inek , köpek alıyor ve yenen-yenmeyen hayvanları eğlenerek, söyleyerek öğreniyorduk. Şimdilerde meyveleri "nasıl" yediğimizi öğreten bu şarkıyı günümüz çocukları da sevdi... İyi eğlenceler :)
Şarkının melodisi ve klibi için burayı tıklayabiliriz.
Pazara gidelim, bir çilek alalım
Pazara gidip bir çilek alıp napalım?
Tatlı tatlı tatlı tatlı yiyelim
Pazara gidip bir çilek alıp napalım?
Tatlı tatlı tatlı tatlı yiyelim
Pazara gidelim, bir elma alalım
Pazara gidip bir elma alıp napalım?
Katır kutur katır kutur yiyelim
Pazara gidip bir elma alıp napalım?
Katır kutur katır kutur yiyelim
Pazara gidelim, bir karpuz alalım
Pazara gidip bir karpuz alıp napalım?
Dilim dilim dilim dilim yiyelim
Pazara gidip bir karpuz alıp napalım?
Dilim dilim dilim dilim yiyelim
Pazara gidelim, bir kiraz alalım
Pazara gidip bir kiraz alıp napalım?
Tane tane tane tane yiyelim
Pazara gidip bir kiraz alıp napalım?
Tane tane tane tane yiyelim
Pazara gidelim, portakal alalım
Pazara gidip portakal alıp napalım?
Şapır şupur şapır şupur yiyelim
Şapır şupur şapır şupur yiyelim
Anneni Seviyorsan Alkışla (Aileni Seviyorsan)
Sözlerinin minik bölümünü değiştirdiğimiz bu güzel ve anlamlı şarkıyı okul öncesi eğitim kurumları, özel eğitim kurumları ve evlerimizde çocuklarımızla vakit geçirirken söylerken herkese iyi eğlenceler diliyorum :)
Anneni seviyorsan alkışla
Babanı seviyorsan alkışla
Anneni babanı, babanı anneni seviyorsan sen hep alkışla
Teyzeni seviyorsan alkışla
Halanı seviyorsan alkışla
Teyzeni halanı, halanı teyzeni seviyorsan sen hep alkışla
Dayını seviyorsan alkışla
Amcanı seviyorsan alkışla
Dayını amcanı, amcanı yengeni seviyorsan hep alkışla
Şarkıyı seyretmek ve dinlemek için buraya veya buraya tıklayabilirsiniz.
Hayvanlar (Kediler Hep Miyav Der) Şarkısı
Küçük yaş gruplarında kullanabileceğimiz gibi okul öncesi eğitim dönemi ile özel eğitim gerektiren çocuklarımız ile birlikte söyleyebileceğimiz bu şarkıyı dinlemek ve seyretmek için buraya tıklayabilirsiniz... iyi eğlenceler :)
kediler hep miyav der miyav der miyav der
kediler hep miyav der miyav der miyav der
Köpekler hep hav hav der hav hav der
Köpekler hep hav hav der hav hav der
Eşekler hep ai der ai der ai der
Eşekler hep ai der ai der ai der
Ördekler hep vak vak der vak vak der vak vak der
kediler hep miyav der miyav der miyav der
Köpekler hep hav hav der hav hav der
Eşekler hep ai der ai der ai der
Ördekler hep vak vak der vak vak der vaakk vaakk der
kediler hep miyav der miyav der miyav der
kediler hep miyav der miyav der miyav der
Köpekler hep hav hav der hav hav der
Köpekler hep hav hav der hav hav der
Eşekler hep ai der ai der ai der
Eşekler hep ai der ai der ai der
Ördekler hep vak vak der vak vak der vak vak der
kediler hep miyav der miyav der miyav der
Köpekler hep hav hav der hav hav der
Eşekler hep ai der ai der ai der
Ördekler hep vak vak der vak vak der vaakk vaakk der
Vücudumuz (İki Elim İki Kolum Bacaklarım Var...)
Şarkının melodisini hatırlamak isteyenler için mp3 formatı yahut video yüklemek istedim lakin malüm youtube kapalı bu sebeple BUNU paylaşabiliyorum... iyi eğlenceler :)
İki elim, iki kolum, bacaklarım var
Her insanda bir burun birde ağız var
Sen hiç gördün mü
Üç kulaklı bir adam
Olur mu hiç üç kulak dönde aynaya bak heyy
İki kulak, iki yanak bir de başım var
Sen hiç gördün mü üç dudaklı bir adam
Olur mu hiç üç dudak dönde aynaya bak heyy
İki elim, iki kolum, bacaklarım var
Her insanda bir burun birde ağız var
Sen hiç gördün mü
Üç kulaklı bir adam
Olur mu hiç üç kulak dönde aynaya bak heyy
İki kulak, iki yanak bir de başım var
Sen hiç gördün mü üç dudaklı bir adam
Olur mu hiç üç dudak dönde aynaya bak heyy
İki gözüm, iki kaşım, parmaklarım var
İnci gibi dişlerim bir de çenem var
Sen hiç gördün mü üç yanaklı bir adam
Olur mu hiç üç yanak dönde aynaya bak heyy
Rakamlar Tekerlemesi
Bu tekerleme, tek başına kullanabileceğimiz gibi; etkinlik geçişlerinde, etkinlik öncesi veya sonrası ile oyun etkinliği olarak kullanabileceğimiz bir tekerleme şimdi sırada... İyi eğlenceler :)
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi
Sana bunu kim dedi?
Diyen dedi, O dedi (halka oyun şeklinde söylerken çocuklardan biri gösterilebilir)
Yağlı böreği kim yedi? (halka olarak oynanan oyunda az önce gösterilen çocuk sorar)
Bir, iki, üç, dört, beş (halka olarak oynanan oyunda hep birlikte söylenir)
Altı, yedi, sekiz, dokuz, on (aynı şekilde tüm çocuklar hep birlikte söyler)
Git komşunun damına kon. (halka şeklinde oynanan oyun için tüm çocuklar çömelir)
Sarı limon...
Çatlak Patlak
Bu sözlere hepimiz aşinayız aslında... Bu sefer biraz o tanıdık halinden biraz kısa. Bunun sebebi son dönemde daha küçük çocuklarla birlikte olmam yanında, özel eğitim alanında çalışıyor olmam. Bilhassa taklit becerileri ile ikileme tekrarlarında sık kullanıyorum her iki grup içinde...
Ayrıca çocuk gelişimi ve okul öncesi öğretmenliği okuyan insanların en çok duyduğu tavsiye cümlesi: "yaratıcılığımızı kullanarak" geliştirmek, değiştirmek ve genişletmek elbette bizim elimizde. İyi eğlenceler :)
Çırpalım, çat pat çat pat (eller birbirine vurulur)
Şıklatalım, şik şak şik şak (parmaklar şıklatılır)
yürüyelim, rap rap rap rap (ayaklar yere sert vurularak yürüme taklidi yapılır)
Bu arada unutmayalım lütfen bu çalışmayı rahatça müzik etkinlikleri içinde özellikle orf çalışmalarında çok daha geliştirerek rahatça kullanabiliriz.
Ayrıca çocuk gelişimi ve okul öncesi öğretmenliği okuyan insanların en çok duyduğu tavsiye cümlesi: "yaratıcılığımızı kullanarak" geliştirmek, değiştirmek ve genişletmek elbette bizim elimizde. İyi eğlenceler :)
Çırpalım, çat pat çat pat (eller birbirine vurulur)
Şıklatalım, şik şak şik şak (parmaklar şıklatılır)
yürüyelim, rap rap rap rap (ayaklar yere sert vurularak yürüme taklidi yapılır)
Bu arada unutmayalım lütfen bu çalışmayı rahatça müzik etkinlikleri içinde özellikle orf çalışmalarında çok daha geliştirerek rahatça kullanabiliriz.
9 Nisan 2014 Çarşamba
Öküz Olmak İsteyen Kurbağa
La Fontaine'den kendimizi kabul etmemiz, başkalarına benzemeye çalışırken kendimizden de neler kaybettiğimizi, elimizde olanın değerini bilmenin önemine dair bir küçük hikaye...
Bu Günün Çocuklarına Öyküler dizisi altında Parıltı yayınlarının büyük ebatta çıkardığı bu masalın bir de şarkısı var. Masalı okuduktan yahut anlattıktan sonra çocuğumuzla birlikte bu şarkı ile masalı hem dramatize edebilir, hem yalnızca şarkı olarak söyleyebilir veyahut şarkıyı jest ve mimiklerle hareketlendirerek sözsüz ifade ve sosyal beceri gelişine de katkıda bulunabiliriz. Şimdiden iyi eğlenceler :)
Kurbağa Baktı Öküze Şarkısı
Kurbağa baktı öküze
Dedi sonra kendince
Bende ona benzerim
Nefes alır şişerim
Şişti durmadan
Oldu kocaman
BOOMMM...
Sakın ona benzeme
Dev olmaya özenme
Hatırla bu masalı
Akılsızlık Yapanı
Şişti durmadan
Oldu kocaman
BOOMMM...
Şarkının melodisini öğrenmek veya hatırlamak için buraya tıklayabilirsiniz
Kitap ile ilgili alışveriş bilgisi: Piyasada ki rekabet ve buna bağlı kampanyalar mevcut olduğundan 2,5 ile 5 TL arasında satılıyor. Dilerseniz tüm seti alabileceğiniz gibi tek tek de alabiliyorsunuz. Ayrıca internet üzerinden de satış imkanı bulunmakta. güvendiğiniz sitelerden rahatça temiz edebilirsiniz.
Bu Günün Çocuklarına Öyküler dizisi altında Parıltı yayınlarının büyük ebatta çıkardığı bu masalın bir de şarkısı var. Masalı okuduktan yahut anlattıktan sonra çocuğumuzla birlikte bu şarkı ile masalı hem dramatize edebilir, hem yalnızca şarkı olarak söyleyebilir veyahut şarkıyı jest ve mimiklerle hareketlendirerek sözsüz ifade ve sosyal beceri gelişine de katkıda bulunabiliriz. Şimdiden iyi eğlenceler :)
Kurbağa Baktı Öküze Şarkısı
Kurbağa baktı öküze
Dedi sonra kendince
Bende ona benzerim
Nefes alır şişerim
Şişti durmadan
Oldu kocaman
BOOMMM...
Sakın ona benzeme
Dev olmaya özenme
Hatırla bu masalı
Akılsızlık Yapanı
Şişti durmadan
Oldu kocaman
BOOMMM...
Şarkının melodisini öğrenmek veya hatırlamak için buraya tıklayabilirsiniz
Kitap ile ilgili alışveriş bilgisi: Piyasada ki rekabet ve buna bağlı kampanyalar mevcut olduğundan 2,5 ile 5 TL arasında satılıyor. Dilerseniz tüm seti alabileceğiniz gibi tek tek de alabiliyorsunuz. Ayrıca internet üzerinden de satış imkanı bulunmakta. güvendiğiniz sitelerden rahatça temiz edebilirsiniz.
8 Nisan 2014 Salı
Düz Bayır Çiçekli Çayır
Kaynaklarda da Sözlü gelenekte de ismi değişebilen bir parmak oyunu bu. Pek çoğumuz Başımız olarakta bilir adını....
Özellikle bebeklik döneminde de uygulanabilir olması hoşuma gidiyor açıkçası. E tabii bir de Okul öncesi eğitim kurumlarının bilhassa küçük yaş grupları ile özel eğitim gereksinimi olan çocuklarımız içinde uygulama olanağı bulduğumuz keyifli bu parmak oyununu bizlerde geliştirebiliriz.Sevgili aileler, öğretmenler, öğretmen adayları ve eğlenmeyi seven herkese iyi eğlenceler dilemek kalıyor bana :)
Gıdı gıdı mahallesi (çenemizin altı gıdıklanır)
Yumurta sepeti (Çene tutulur)
Aşçı başı (Ağız gösterilir)
Hor hor çeşmesi (Burun gösterilir)
Elmacılar (İki el ile yanaklar okşanır)
Aynalar (Gözler ellerle kapatılır)
Kemancılar ( Parmak kaşlar üzerinde gezdirilir)
Düz bayır (Alına dokunulur)
Çiçekli çayır (Ellerle saçlar karıştırılır)
Kırmızı Balık
Bilişsel gelişim ile ne ilgisi var dememek lazım bence. Bir defa renk kavramı var. Bunun yanında psikomotor beceriler içinde de yer alabilecek hale getirmek bizim elimizde unutmayalım.
Bu şarkı hobi niyetine başladığım lise çocuk gelişimi bölümünde müzik dersinde ilk öğrendiğim şarkıydı. İlginç ama gerçek içte böyle meşhur bir şarkıyı 24 yaşıma kadar duymamıştım...
Geçen yıl Romanya'ya Erasmus ile giden bir arkadaşım (üvey kızım derim kendisine) bu şarkıyı staj okulunda sınıfta ki çocuklara öğretmiş. Haliyle çok hoş bir söylem çıkmış ortaya. Videosu olmadığı için paylaşamıyorum lakin, çocukların "kirmizi palik golde" şeklinde ki söylemlerini tasavvur edebiliyorum.Çocuğum için arşivimde bulunmalı diye de eklemek istedim. İyi eğlenceler :)
Kırmızı balık gölde,
Kıvrıla kıvrıla yüzüyor.
Balıkçı Hasan geliyor,
Oltasını atıyor.
Kırmızı balık dinle,
Sakın yemi yeme!
Balıkçı seni tutacak,
Sepetine atacak.
Kırmızı balık kaç kaç
Kırmızı balık kaç kaç
Kırmızı balık kaçıyor,
Balıkçı Hasan şaşıyor.
Bu şarkıyı son zamanlarda Gülçün öğretmenden dinlemeyi çok seviyordum. Ancak paylaşımları youtube üzerinden olduğu için maalesef buradan paylaşamayacağım. Bunun yerine hem şarkı için hazırlanan klibi seyretmek hem de melodisini hatırlamak için buraya yönlendirebilirim.
Şimdi de sıra web sayfalarında bulduğum ve bize kendi çalışmalarımız için fikir verecek bir kaç minik çalışmada;
Bu şarkı hobi niyetine başladığım lise çocuk gelişimi bölümünde müzik dersinde ilk öğrendiğim şarkıydı. İlginç ama gerçek içte böyle meşhur bir şarkıyı 24 yaşıma kadar duymamıştım...
Geçen yıl Romanya'ya Erasmus ile giden bir arkadaşım (üvey kızım derim kendisine) bu şarkıyı staj okulunda sınıfta ki çocuklara öğretmiş. Haliyle çok hoş bir söylem çıkmış ortaya. Videosu olmadığı için paylaşamıyorum lakin, çocukların "kirmizi palik golde" şeklinde ki söylemlerini tasavvur edebiliyorum.Çocuğum için arşivimde bulunmalı diye de eklemek istedim. İyi eğlenceler :)
Kırmızı balık gölde,
Kıvrıla kıvrıla yüzüyor.
Balıkçı Hasan geliyor,
Oltasını atıyor.
Kırmızı balık dinle,
Sakın yemi yeme!
Balıkçı seni tutacak,
Sepetine atacak.
Kırmızı balık kaç kaç
Kırmızı balık kaç kaç
Kırmızı balık kaçıyor,
Balıkçı Hasan şaşıyor.
Bu şarkıyı son zamanlarda Gülçün öğretmenden dinlemeyi çok seviyordum. Ancak paylaşımları youtube üzerinden olduğu için maalesef buradan paylaşamayacağım. Bunun yerine hem şarkı için hazırlanan klibi seyretmek hem de melodisini hatırlamak için buraya yönlendirebilirim.
Şimdi de sıra web sayfalarında bulduğum ve bize kendi çalışmalarımız için fikir verecek bir kaç minik çalışmada;
Karga ile Tilki
Yine çocukluğumuzdan miras bir şarkı ile devam etmek istedim. Çünkü bilhassa şarkının nakaratında çocukların çok eğlendiklerini biliyorum. Üstelik yine öyküsü olan bir şarkı olduğu içinde hem evimizde hem de okullarda tamamlayıcı etkinlik olarak da rahatça kullanabiliriz... İyi eğlenceler :)
Şarkının Sözleri
Bir gün bir hırsız karga
Ha ha ha hayy
Bir parça peynir çalmış
Ha ha ha hayy
Konmuş bir dalda kalmış
Ha ha ha hayy
Etrafı seyre dalmış
Ha ha ha hayy
Oradan geçen bir tilki
Ha ha ha hayy
Şen sesinle öt demiş
Ha ha ha hayy
Aptal karga gak demiş
Ha ha ha hayy
Peyniri tilki kapmış
Ha ha ha hayy
Şarkının Videosu içinse;
Şarkının Youtube'de çok hoş videoları vardı lakin son zamanlarda ülkemizde siteye giriş yasak olduğu için farklı bir siteden başka bir video buldum. Şarkının melodisini hatırlamak isteyenler için Buraya tıklayarak bu ve benzeri çalışmaları rahatça bulabilir diye düşünüyorum...
Şarkının Sözleri
Bir gün bir hırsız karga
Ha ha ha hayy
Bir parça peynir çalmış
Ha ha ha hayy
Konmuş bir dalda kalmış
Ha ha ha hayy
Etrafı seyre dalmış
Ha ha ha hayy
Oradan geçen bir tilki
Ha ha ha hayy
Şen sesinle öt demiş
Ha ha ha hayy
Aptal karga gak demiş
Ha ha ha hayy
Peyniri tilki kapmış
Ha ha ha hayy
Şarkının Videosu içinse;
Şarkının Youtube'de çok hoş videoları vardı lakin son zamanlarda ülkemizde siteye giriş yasak olduğu için farklı bir siteden başka bir video buldum. Şarkının melodisini hatırlamak isteyenler için Buraya tıklayarak bu ve benzeri çalışmaları rahatça bulabilir diye düşünüyorum...
Bakış Açısı
Bu filmin arşivimde olması gerekir ki "doğmamış çocuğuma" yazdıklarım eksik kalmasın...
Film, Değerler Eğitimi Film Festivali için hazırlanmış kısa bir film. İstanbul Kartal'da bulunan Medine Tayfur Sökmen Lisesi öğrencilerini hem aldıkları birincilik ödülü hem de böyle bir projeye imza attıkları için can-ı gönülden kutlarım... Yolunuz, bahtınız ve zihniniz açık olsun güzel yürekli gençler.
Tamam tamam kabul aslında yazının sonunda link vermeliyim ne var ki aldığım uyarılar bazı tarayıcı ya da bilgisayarlarda videonun görünmediği yönünde bu sebeple bu değerli çalışma için
1- izlesene.com adresinden seyretmek için buraya
2- dailymotion.com adresinden seyretmek için buraya tıklayınız... keyifli seyirler :)
1- izlesene.com adresinden seyretmek için buraya
2- dailymotion.com adresinden seyretmek için buraya tıklayınız... keyifli seyirler :)
Not:Ülkemizde video paylaşım siteleri maalesef çeşitli nedenlerle zaman zaman erişime yasaklanabiliyor ve böyle olunca da arşiv yapma çabalarımız olumsuz sonuçlanıyor. Amacımız yararlı olanları paylaşmaksa neden olmasın diyerek videoyu indirip burada paylaşmak zorunda kaldığım için özür dilerim.
Karga Karga Gak Dedi
Tekerlemeler özellikle dil gelişim çalışmaları için önemlidir. Çocuğumuzla birlikte hem keyifli vakit geçirip hem öğrenmek için mühim olan çalışmalardan biri olan tekerlemeler aynı zamanda parmak oyunları veya drama çalışmaları için de kullanılabilir. Ev ya da okullarda yaratıcılığımıza bağlı olarak çeşitli kostümler, kuklalar, müzik aletleri vb. kullanarak rahatça uygulayabiliriz. Şimdi hepimizin çok iyi bildiği bir tekerlemede sıra;
Karga karga "gak" dedi
"Çık şu dala bak" dedi
Çıktım baktım o dala,
Şu karga ne budala.
Karga fındık getirdi,
Fare yedi bitirdi.
Onu tuttu bir kedi
Miyav dedi, av dedi.
Karga karga "gak" dedi
"Çık şu dala bak" dedi
Çıktım baktım o dala,
Şu karga ne budala.
Karga fındık getirdi,
Fare yedi bitirdi.
Onu tuttu bir kedi
Miyav dedi, av dedi.
7 Nisan 2014 Pazartesi
Black
Bu hafta seçtiğim film bir Bollyvood filmi olmasının yanında 2007'den bu yana favori listemin üst sıralarında yer alan bir yapım....
Türk seyircisi için de "uyarlanan" yahut çevrilen film gerek konu, gerek sahne sanatçıları, yönetmenin ve oyuncuların başarı ile de ayrıca takdir toplamıştır.
Bazen en çok tanımamız gerektiği zamanlarda tanıyamıyoruz çocuklarımızı. Maalesef onlarla aynı dili konuşamıyor, aynı nesneyi göremiyor, aynı yüzeye dokunamıyor hatta aynı çiçeğe burnumuzu uzatmamıza karşın aynı kokuyu alamıyor ve hep çocuğumuzu yargılayıveriyoruz. Halbuki bazen çocuklarımız yalnızca denizde yaşıyor ve biz kara canlıları denizde ki yaşamın dilini bilemediğimiz için bir türlü uzlaşmaya varamıyoruz. Bu durum üzgünüm ama eğitim içinde böyle olabiliyor.
Doğumundan çok kısa bir süre sonra işitmeyen, görmeyen bir çocuğunuz olduğunu fark ettiğinizde neler hisseder, neler yaşar ve neler planlarsanız hepsi bu filmde var.... Bunların yanında önyargılarımız, hatta yargısız infazlarımız, umutlarımız, azmimiz, inancımız, hırsımız, sevgimiz, tahammüllümüz.... Kısaca insanın insan yanlarının tümüne farklı ve gerçek bir anlatımla masallaştığı bu film bizlere çok defa unuttuklarımızı veriyor yeniden...
Yapım: 2005/Hindistan-İngiltere
Tür: Dram
Süre: 125 dak.
Yönetmen: Sanjay Leela Bhansali
Oyuncular: Rani Mukherjee , Amitabh Bachchan , Ayesha Kapoor , Nandana Sen , Shernaz Patel
Türk seyircisi için de "uyarlanan" yahut çevrilen film gerek konu, gerek sahne sanatçıları, yönetmenin ve oyuncuların başarı ile de ayrıca takdir toplamıştır.
Bazen en çok tanımamız gerektiği zamanlarda tanıyamıyoruz çocuklarımızı. Maalesef onlarla aynı dili konuşamıyor, aynı nesneyi göremiyor, aynı yüzeye dokunamıyor hatta aynı çiçeğe burnumuzu uzatmamıza karşın aynı kokuyu alamıyor ve hep çocuğumuzu yargılayıveriyoruz. Halbuki bazen çocuklarımız yalnızca denizde yaşıyor ve biz kara canlıları denizde ki yaşamın dilini bilemediğimiz için bir türlü uzlaşmaya varamıyoruz. Bu durum üzgünüm ama eğitim içinde böyle olabiliyor.
Doğumundan çok kısa bir süre sonra işitmeyen, görmeyen bir çocuğunuz olduğunu fark ettiğinizde neler hisseder, neler yaşar ve neler planlarsanız hepsi bu filmde var.... Bunların yanında önyargılarımız, hatta yargısız infazlarımız, umutlarımız, azmimiz, inancımız, hırsımız, sevgimiz, tahammüllümüz.... Kısaca insanın insan yanlarının tümüne farklı ve gerçek bir anlatımla masallaştığı bu film bizlere çok defa unuttuklarımızı veriyor yeniden...
Yapım: 2005/Hindistan-İngiltere
Tür: Dram
Süre: 125 dak.
Yönetmen: Sanjay Leela Bhansali
Oyuncular: Rani Mukherjee , Amitabh Bachchan , Ayesha Kapoor , Nandana Sen , Shernaz Patel
Senaryo: Sanjay Leela Bhansali , Bhavani ıyer
Yapımcı: Sanjay Leela Bhansali
Kitap ve Dünya
İçinde bulunduğumuz Kütüphaneler Haftası dolayısı ile Tezcan Özbey imzalı bir minik şiir paylaşıyorum...
Dünyanın yarısına,
Değişmemiş kitabı...
Çünkü diyor,
Kitapta dünyanın
Tümü saklı.
Ne dersiniz arkadaşlar?
Sanırım dedem haklı!
Ve son söz: Ben bu sözü ilk olarak üniversitedeyken çok sevdiğim Nilüfer Hocam'dan duymuştum. "okuma bilmeyenle okuyamayanın bir farkı olur mu?"
Kitap: Çocuk Hukuku
Kütüphanemde ki kitaplarıma baktığımda çocuklarla yakından uzaktan ilgisi olan herkesin mutlaka sahip olması ve okumasını çok istediğim bir kitapla tanışmanın gerekliliğini bilerek nacizane tanıtmak istedim...
Kısaca bu hafta çok değerli bir hocamızın kitabına yer vermek istiyorum.
Prof. Dr. Emine AKYÜZ/ Çocuk Hukuku
Bende bulunan basımı PEGEM Akademi yayıncılık'a ait.
sayfa sayısı: 463
Kısaca bu hafta çok değerli bir hocamızın kitabına yer vermek istiyorum.
Prof. Dr. Emine AKYÜZ/ Çocuk Hukuku
Bende bulunan basımı PEGEM Akademi yayıncılık'a ait.
sayfa sayısı: 463
Kapak Tasarımı : Gürsel Avcı
Dizgi : Didem Gürleyik
Benim Küçük Odalarım Var En Büyük Evin İçinde
Yeniden ve yepyeni bir yerden merhaba!!!
Fabrikada çalışırken sırf hobi amaçlı "çocuk ruh sağlığını öğreneyim" diye başladığım MEGEP kapmasamında ki çocuk gelişimi bölümü lise öğrenciliğim daha sonra önlisans çocuk gelişimi ve son olarak okul öncesi öğretmenliği lisans eğitimi ile günden güne yaşamımın önemli bir parçası haline geldi. İnsanın sevdiği işi yapması tabiri gerçektende bende bu şekilde vücut bulmuş oluyordu.
Eğitimimin başlayıp lisans diplomamı aldığım güne kadar en büyük ihtiyaçlarımdan biri "rehberlik" olmuştu. Lakin biliyordum ki esasında ben çok şanslı bir dönemde bu yolculuğa başlamıştım. Zira gerek ilgili meteryallerin ulaşılabilirliği, gerek kaynak sıkıntımızın daha az seviyeye indiği, gerek okul öncesi eğitimin öneminin günbe gün açıklığa kavuşması ve bunun getirdiği imkanlar ile gelişen teknojinin nimetleri ciddi manada artmıştı.
Tüm bunlara rağmen ben, eğitimde gelişim ve dolayısı ile gelişim basamakları, getirileri ve süreçlerine olan ilgi ve inancım sebebiyle tam olarak istediğimi elde edemediğimi düşünmekteydim. Böylece kendi kılavuz notlarımı tutmaya başladım. Bir defa alan ile ilgili her ders için oyun, şarkı, tekerleme, etkinlik sayfası, yaratıcılığa dayanan meteryaller geliştirme ve araştırma çabalarım sürdü. Tüm bunlar bitmek bilmez, hep ufuk çizgisinin uzakta olduğu bilgi deryasında küçük birer katre idi aslında. Ve bu güne kadar neler yaptımsa, neler duydum, nelere tanık oldumsa hepsini bir çatı altında toplamaya karar verdim.
Diğer blog sayfamda da yapmak istemedim açıkcası zira, dediğim gibi yalnızca aldığım eğitim ve çalıştığım alan ile ilgili bir bina inşaa etmek istiyorum.
Sağlıktan, okul öncesi eğitime, çocuk haklarından engelli haklarına, günlük yaşamda karşılaştığımız kimi zaman bizi üzen kiminde ise bizlere neşe katan her şeyi paylaşmak istiyorum. Tek amacım kendime somut bir eğitim, sağlık, yemek, gezi, kitap, gelişen teknoloji, filmler, alışveriş ve kısaca çocuğa dair her şeyin olduğu bir kılavuz oluşturmak olurken aynı zamanda yalnızca silüetinde ve hiç ete kemiğe bürünmemiş çocuğumun dünyalara değişemeyeceğim kokusuna bir hazırlık yapmak...
Sevgiyle efendim
Fabrikada çalışırken sırf hobi amaçlı "çocuk ruh sağlığını öğreneyim" diye başladığım MEGEP kapmasamında ki çocuk gelişimi bölümü lise öğrenciliğim daha sonra önlisans çocuk gelişimi ve son olarak okul öncesi öğretmenliği lisans eğitimi ile günden güne yaşamımın önemli bir parçası haline geldi. İnsanın sevdiği işi yapması tabiri gerçektende bende bu şekilde vücut bulmuş oluyordu.
Eğitimimin başlayıp lisans diplomamı aldığım güne kadar en büyük ihtiyaçlarımdan biri "rehberlik" olmuştu. Lakin biliyordum ki esasında ben çok şanslı bir dönemde bu yolculuğa başlamıştım. Zira gerek ilgili meteryallerin ulaşılabilirliği, gerek kaynak sıkıntımızın daha az seviyeye indiği, gerek okul öncesi eğitimin öneminin günbe gün açıklığa kavuşması ve bunun getirdiği imkanlar ile gelişen teknojinin nimetleri ciddi manada artmıştı.
Tüm bunlara rağmen ben, eğitimde gelişim ve dolayısı ile gelişim basamakları, getirileri ve süreçlerine olan ilgi ve inancım sebebiyle tam olarak istediğimi elde edemediğimi düşünmekteydim. Böylece kendi kılavuz notlarımı tutmaya başladım. Bir defa alan ile ilgili her ders için oyun, şarkı, tekerleme, etkinlik sayfası, yaratıcılığa dayanan meteryaller geliştirme ve araştırma çabalarım sürdü. Tüm bunlar bitmek bilmez, hep ufuk çizgisinin uzakta olduğu bilgi deryasında küçük birer katre idi aslında. Ve bu güne kadar neler yaptımsa, neler duydum, nelere tanık oldumsa hepsini bir çatı altında toplamaya karar verdim.
Diğer blog sayfamda da yapmak istemedim açıkcası zira, dediğim gibi yalnızca aldığım eğitim ve çalıştığım alan ile ilgili bir bina inşaa etmek istiyorum.
Sağlıktan, okul öncesi eğitime, çocuk haklarından engelli haklarına, günlük yaşamda karşılaştığımız kimi zaman bizi üzen kiminde ise bizlere neşe katan her şeyi paylaşmak istiyorum. Tek amacım kendime somut bir eğitim, sağlık, yemek, gezi, kitap, gelişen teknoloji, filmler, alışveriş ve kısaca çocuğa dair her şeyin olduğu bir kılavuz oluşturmak olurken aynı zamanda yalnızca silüetinde ve hiç ete kemiğe bürünmemiş çocuğumun dünyalara değişemeyeceğim kokusuna bir hazırlık yapmak...
Sevgiyle efendim
Bay Mikrop Şarkısı
Parmak oyunları ve eğitici şarkılar özellikle hikaye öncesi
etkinliklerde veya sonrası ile etkinlik geçişlerinde sıkça başvurduğumuz
bir etkinliktir. Şimdi de Öz bakım becerilerine yönelik bir şarkıda
sıra...
Ve son olarak bir aşağıda ki gibi bir çalışma ile Özbakım etkinliğimizi tamamlayabiliriz; (bunlar artık malzeme, kağıt çalışmaları yahut boyama çalışmaları ve drama etkinlikleri de olabilir.)
Bay mikrop bay mikrop
Beni hasta edemezsin (iki el göğüs hizasında parmaklar yukarı-aşağı "hayır anlamında" indirilip kaldırılır)
Beni hasta edemezsin (iki el göğüs hizasında parmaklar yukarı-aşağı "hayır anlamında" indirilip kaldırılır)
Yemeğimi böyle yiyiyorum (iki el ile yemek yeme hareketi)
Sütümü de böyle içiyorum (bir elde bardak varmış gibi yaparak içme hareketi yapılır)
Meyveleri sebzeleri
Bol bol yiyiyorum (iki el ile yemek yeme hareketi yapılır)
Ellerimi böyle yıkarım (el yıkama hareketi yapılır)
Saçımı da böyle tararım (bir elde tarak tutuyormuş gibi yaparak saç taranır)
Dişlerimi fırçalarım (diş fırçası tutuyor gibi yaparak dişleri fırçalama hareketi yapılır)
Erken yatarım (eller birleştirerek sağ ya da sol baş yanına getirilip baş eller üstüne yatırılır)Ve son olarak bir aşağıda ki gibi bir çalışma ile Özbakım etkinliğimizi tamamlayabiliriz; (bunlar artık malzeme, kağıt çalışmaları yahut boyama çalışmaları ve drama etkinlikleri de olabilir.)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)